Yaygın anksiyete bozukluğu, insanların günlük yaşamda karşılaştıkları çeşitli durumlara orantısız ve sürekli endişe duyması halidir. Sadece belirli bir olay veya durumla sınırlı kalmayan bu endişeler, bireylerin günlük yaşamlarını zorlaştırabilir. Yaygın anksiyete bozukluğu genellikle aşırı düşünme, huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü gibi zihinsel belirtilerle kendini gösterir. Bunun yanında kas gerginliği, çarpıntı ve uyku bozuklukları gibi fiziksel belirtiler de sık görülür. Çoğu zaman, kaygı belirli bir tehdit ya da olayla ilişkili değildir ve bireyin iş hayatından sosyal ilişkilerine kadar her alanda zorluk yaşamasına neden olur.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nedenleri
Yaygın anksiyete bozukluğunun ortaya çıkmasında birden fazla faktörün etkisi olabilir. Genetik yatkınlık, çevresel etkenler ve biyolojik nedenler bu bozukluğun gelişiminde önemli rol oynar.
Aile geçmişi, yaygın anksiyete bozukluğunun gelişiminde güçlü bir etkiye sahiptir. Eğer birinci dereceden bir akrabanızda varsa, sizin de bu bozukluğu geliştirme riskiniz daha yüksek olabilir. Araştırmalar, yaygın anksiyete bozukluğunun genetik geçiş oranının %30 civarında olduğunu göstermektedir.
Beyindeki kimyasal dengesizlikler de ana nedenlerden biridir. Özellikle serotonin, dopamin eksikliği, kaygı düzeyini artırabilir. İş, okul, aile içi problemler nedeniyle yaşanan kronik stres tetikleyici olabilir. Çocukken fiziksel veya duygusal travmalar yaşamak da bu bozukluğun gelişimine yol açabilir. Mükemmelliyetçilik, kendine güvenin düşük olması, duygusal hassaslık savunmasız hissettirebilir. Vücuttaki hormonal değişiklikler de anksiyete düzeyini etkileyebilir. Çok kafein tüketimi, kalitesiz uyku, madde kullanımı da etkilidir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri
Yaygın anksiyete bozukluğu kişide orantısız ve sürekli bir endişe hali gösterir. Bu bozukluğun belirtileri şöyle sıralanabilir:
- Sürekli aşırı endişeli olma
- Huzursuzluk hissi ve rahatlayamama
- Yorgunluk, bitkinlik hali, enerjisizlik
- Konsantrasyon zorluğu
- Kaslarda gerginlik
- Uyku bozuklukları
- Çabuk sinirlenme
- Karar verememe
- Kontrol ihtiyacı
- Fiziksel olarak kalp çarpıntısı, terleme, baş ağrısı, sindirim sorunları
- İnsanlarla iletişim kurmaktan kaçınma
- En kötü senaryoyu düşünme
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tanısı Nasıl Konulur?
Yaygın Anksiyete Bozukluğu tanısı, kişinin yaşadığı belirtilerin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesiyle konur. Kişinin yaşadığı ruhsal travmalar, yaşamındaki stresli olaylar detaylıca incelenir. Ailede bu sorunun varlığı araştırılır. Psikiyatristler genellikle Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM-5)'de belirtilen kriterleri kullanır. Kişinin en az 6 ay boyunca farklı konular hakkında kontrol edemediği kaygılar yaşaması, hem fiziksel hem zihinsel belirtiler yaşaması, bu durumun günlük hayatı etkilemesi, başka bir tıbbi durumla açıklanamaması tanı koymak için yeterlidir.
Yaşanan belirtilerin başka bir fiziksel problemden kaynaklı olup olmadığının araştırılması için kan tahlilleri, hormon düzeyleri testleri istenebilir. Anksiyete ölçeği testleri de uygulanabilir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tedavisi
Yaygın anksiyete bozukluğu tedavisi için kişinin ihtiyacına uygun olarak ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri, psikoterapi yöntemleri uygulanabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Bilişsel Davranışçı Terapi, bireyin kaygıya neden olan düşünce kalıplarını tanımlayıp değiştirmesine yardımcı olur. Olumsuz düşünce biçimlerini fark etme ve bunları pozitif yaklaşımlarla değiştirmeye yardımcı olur. Kaygı uyandıran durumlarla yüzleşme ve bu durumları yönetme becerisi geliştirilir.
Maruz Bırakma Terapisi: Bireyin kaygı yaratan durumlarla kontrollü bir şekilde yüzleşmesini sağlayan bir terapidir. Korkuların üzerine gitme yoluyla, bu durumların üzerindeki etkisi zamanla azalır.
Destekleyici Danışmanlık: Danışmanlık hizmeti, bireyin duygularını ifade etmesine ve destek almasına olanak tanır. Özellikle sosyal destek eksikliği yaşayan bireylerde faydalıdır.
İlaç Tedavisi: Şiddetli vakalarında, ilaç tedavisi genellikle terapi ile birlikte kullanılır. İlaçlar, beyindeki kimyasal dengesizlikleri düzeltmeye ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.
Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, kaliteli uyku düzeni, meditasyon, nefes egzersizleri önerilebilir ve uygulanabilir.